Bu Yazımızda Neler Bulacaksınız ? Göster
Aşk Sözleri başlığı altında, hislerinize tercüman olacak en güzel sözleri bir araya getirdik. İçten, anlamlı ve dokunaklı cümlelerle dolu bu içerikte; ister kısa ister uzun, duygularınızı en güzel şekilde anlatacak ifadeler sizi bekliyor. Aşağıda sizin için özenle seçilmiş Aşk Sözleri sözlerini bulabilirsiniz.
Aşk Sözleri, Kısa Aşk Sözleri, Etkileyici Aşk Sözleri, Romantik Aşk Sözleri, Duygusal Aşk Sözleri, Sevgiliye Aşk Sözleri, Anlamlı Aşk Sözleri, Uzun Aşk Sözleri, Aşk Sözleri İndir
Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.
Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.
Adını gökyüzüne yazdım her sabah sende doğsun diye, yüreğini yüreğime yazdım canın yandığında benimle yansın diye, adını canım koydum sen öldüğünde bende öleyim diye.
Ağarsa saçların belin bükülse, birer birer hep dişlerin sökülse yine de taze fidan dalımsın sen benim.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam gözümden akacak yaş olsan ağlamam kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam.
Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.
Ah sevda bahçemin tutsak çiçeği. Ben seni oraya hapsettim. Seni hapsettim kırık bir aşk şarkısı eşliğinde. Hüzne buladım seni. Deniz meltemlerini okşayan saçlarını hapsettim kalbimin kıvrımlarına. Ordasın artık. Oradasın ve ne kadar olman gerekiyorsa.
Aklım mı? O yüzsüz bir misafir. Hep sende kalıyor.
Aklımda işin yok! Durup durup aklıma gelme. Yanıma gel, mevzu kalbimde!
Ama ben uyuyamadığım geceleri sana helal etmiyorum.
Aslında aşkı yağmura benzetmek lazım. Göğüne bir türlü dönmeyi düşünemeyen yağmura…
Aşk bazen o elini ilk tuttuğundaki sıcaklık gözlerine ilk baktığındaki o ışık ve tenine ilk yaklaş tığındaki o tutkudur.
Aşk bir rüyadır. Kimi gerçekten sadece hayallerinde yaşar. Kimi yaşarken gözleri ve yüreği ile görür. Bildiğin rüya işte, yaşarken yaşanan mucize; gözü açık rüya görmektir seninle aşk…
Aşk çare midir yalnızlığa? Yoksa tutsak mı eder yüreğine? Ya da uçurur mu kafesindeki çırpınan kuşu, özgür bırakır mı? Aşk nedir sahi? Aşk sevmektir sevginin de doz aşımı yoktur. Korkmayın doya doya sevin sarmalayın sevdiğinizi…
Aşk koskoca dünya nüfusunu bir anda sadece iki kişiye düşürmeye yarar. Nüfus sayımına gerek yoktur çünkü aşk hiçbir zaman yerinde saymaz.
Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir. Mevlâna
Aşk seni koklamaktır. Senin kokunu alıp içime çektiğim sonra sana kendimi verdiğim her nefesin diyetidir. Seni koklamaya doyamayıp zamanın durmasını istemektir.
Aşk senin gülüşünde saklı…
Aşk tenini nefsetmek değil, ruhunu resmetmektir. Bedenini bedene değil, kalbi kalbe hapsetmektir.
Aşk tüm dünya insanları içinde sana tanıdığım ayrıcalıktır.
Aşk ve yangın birini daima bitirir. Netice olarak ikisi de düştüğü yeri yakar.
Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.
Aşk; tam anlamıyla seni gördüğüm anda ya da sesini duyduğumda kalp atışımın sanki yanımdan atlılar geçiyormuş gibi atmasıydı…
Aşka uçarsan kanatların yanar. Aşka uçamazsan kanatların neye yarar? Aşka varınca kanadı kim arar? Aşkın açamadığı kapı, kanatlanıp uçamadığı yer mi var? Aşk, kanatlanıp uçmaktır ey yar!
Aşkı aşıklar anlar diyorsun ben anlamazsam eğer bu solumda yanan sızı ne?
Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın. Mevlâna
Aşktan yana yaşadıklarımı bilseydin eğer, halen sevebiliyor oluşuma âşık olurdun… Elif Şafak
Baharda toprağa düşen cemre gibi düştün yüreğime kırkikindi yağmurları gibi ıslattın düşlerimi o günden sonra hep kalbimde çiçek açtın ey sevgili.
Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.
Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.
Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.
Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin. Tükenir nefesin.
Bazı duyguları yazamazsın. Anlatamazsın. Çünkü tefsiri ancak his ile mümkündür. Bu yüzden sadece yaşarsın.
Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.
Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi. Ama gayri resmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.
Ben gökyüzü olsam sana kuş olmak yakışır.
Ben sadece sevmeyi biliyorum, unutmayı öğrenemedim.
Ben seni ne ara bu kadar çok sevdim.
Ben seni saçlarının beyazladığı günü görmek isteyecek kadar çok ve delice.
Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana âşık olduğumu, ölsem söyleyemem…
Benim sende gördüğümü o güzellikleri görecekler diye ödüm kopuyor.
Benim yolumda, solumda, soluğumda sonumda hep sen varsın.
Bir bozuk saattir yüreğim hep sen de durur.
Bir gülüyorsun bir gülüyorsun sen tamam diyorum dünya bitti kapatın gidelim.
Bir gün bir yerde tekrar karşılaşırsak eğer, benimle yine tanış yine seveyim.
Bir kelimeye milyonlarca anlam yüklediğim felsefemsin. Sen olmadığın zaman anlamsız kalırım, gereksiz olurum.
Bir lades tutuşsak, nesine desen, sesine derim. Bilirsin yüzün aklımdadır hep, ben sesini özlerim.
Birinin gözlerine bakmak, onun rüyalarına girmeyi göze almak demektir. Sevmeye kabiliyetin yoksa o gözlere bakmayacaksın.
Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerden şarap olmuşuz, başka hayatlarda harap olmuşuz. Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz.
Burası gönül demliği yar. Dile dua, çaya dem, yüreğe kıdem. Aşk’a vefalı olan gelsin.
Bütün şairler sana mı aşıktı ki her okuduğum şiirde, dinlediğim ezgide sen vardın.
Canım benim bilir misin? Canım dediğimde içimden canım çıkıp sana koştuğunu duyarım hep. Ahmet Arif
Canımı kapına yüreğimi ellerine ruhumu bedenine uykumu yatağına öpücüklerimi dudağına göndereceğim! Ve yemin ederim seni ölünceye kadar seveceğim!
Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin ta orta yerine he?
Çok solcu gördüm ben bu hayatta ama kimse senin gibi kalıcı devrim yapmadı “SOL” yanımda.
Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.
Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.
Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.
Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.
Diğer yarım filan yok benim can, sen benim tamamımsın.
Dua gibisin bana. Ne vakit seni ansam, bir huzurun içine düşüyorum.
Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.
Dün gece Çoban Yıldızı ile seni bekledik deniz kenarında sabaha dek. Denizin mavi sularında gözlerinin izi kalmış. Şafak söktü ben deniz kenarında kaldım yalnız sırılsıklam.
Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır.
Eğer adına eşlik edecekse soyadım, Allah için ahirete kadar senindir sol yanım.
En delisinden sonsuzundan, akla zarar deliye kar. Özledim.
En modern alışkanlıktır ölmek ben seni doğasıya seviyorum.
Evet ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.
Evimin içinde ayak seslerini duymak istiyorum. Sabahın bir vakti uyanınca daha gözlerimi açmamışken nefesin yüzme değsin istiyorum.
Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var. Mevlâna
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlâna
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya yağmursan ıslanmaya soğuksan donmaya geldim. Mevlâna
Fizikte bir teoriye göre bazı sesler kalp atışınızın hızlanmasına neden olabilir. Benim için bu ses senin sesin.
Geceye ay düşer, aklıma gözlerin. Bu nasıl özlemek. Özlemek ne demek. Ucu bucağı yok, dibi sonu, yok koyusundan özledim. Fırtınalar koparıyor gözlerim ve gözlerin aklıma mühür. Özlemek ne demek?
Geleydin bir çay içimi, sen çay dökerdin, ben içimi.
Gerçek aşk şans oyunları gibi hayali bile mutlu ediyor insanı. Fakat tutturabilene aşk olsun.
Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?
Gönül sevgiliyi bulmuşsa, kuru dal bile çiçek açar. Mevlâna
Gördüğünü herkes sever sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan ten e değil kalbe dokunacaksın.
Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?
Gözlerin gözlerime değdiği anda anladım sol yanım olacağını. Dünya durdu sanki ve tek duyduğum ses; kalp atışımdı.
Gözümle gördüğüm değil, gönlümde kördüğümsün. Çözmeye niyetim yok, sen benim ömürlüğümsün.
Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü.
Hangi ara seni bu kadar sevdim bilemedim. Gecemi aydınlatan, gündüzümü ışıtan yar.
Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım ama seninle bir başka yaşarım. Nazım Hikmet
Hasretim sana yar seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir. Ve ben sevgili şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Hep aklıma geliyorsun bak gördün mü senin de gidecek başka yerin yok. Özdemir Asaf
İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla nın yüzünü görenler bilir Mecnun un kalbine batan dikeni!
İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta?
İlla birini seveceksen tene değil cana değeceksin. İlla birini seveceksen dışını değil içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever. Ama sen görmediklerini seveceksin sözde değil özde istiyorsan şayet tene değil cana değeceksin. Mevlâna
İnsana imtihan için özlemek yeter, bir şehri, bir sesi, bir nefesi. İmtihan için bir sen yeter…
İstediğin kadar uzağa git. Hep aynı gökyüzünü paylaşacağız.
İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.
Kalbim ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah.
Kalemi icat edene saygım sonsuz ama senin sıcacık yüreğin olmasaydı bu kalem kâğıda dokunamazdı.
Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki kim o de. Kim olmamı istiyorsan o olmaya geldim. Mevlâna
Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni; önce bana, sonra bana, sonra yine bana bak.
Kaybetmekten asla korkmadığım son sınavıma yüreğinin dersliğinde giriyorum. Öğrenci benim, öğretmen sensin.
Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?
Kendimi görebileceğim en güzel ayna bana aşkla bakan gözlerindir.
Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Kimsenin önüne yüzümü eğmeyen ben, ilk defa sana gözyaşı döktüm. İlk defa sende doğdum, son defa senle öldüm.
Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.
Kömür karası sevdam var benim, tıpkı gökyüzündeki yıldızlar kadar güzel, bir o kadar da göz alıcı kirli insanlardan uzak tertemiz engin denizlere benzeyen gözlerini hapsettiğim damarlarımdan akıp giden nefesinle kalbime ulaştın, sen benim yaşayamadığım her şeysin sen cansın heyecansın.
Ne neşe isterim ne hayatımda bir gurur. Senin yokluğunda kalbim senin adınla durur.
Nedir senin gerçeğin. Aşk kime yakışır vuslat kime? Canı seni çekene mi senin için canından geçene mi?
O kadar güzel bakıyorsun ki bazen bütün dünya kör olsun istiyorum.
O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.
O kadar yakınsın ki seni ben sandım, sana o kadar yakınım ki beni sen sandım. Sen mi benim ben mi sensin şaşırdım kaldım. Mevlâna
O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.
Okyanusla gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimizde maviydik birlikte gibiydik. Aslında hiç birleşmemiştik.
Ona bakmaya kıyamamak mı, yoksa bakıp da doyamamak mı aşk.
Ölümü boş ver, kefenim sen kokacak mı onu söyle?
Öptüm geceyi aydınlatan gözlerinden.
Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.
Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak. Can Yücel
Öyle biri var ilk görüşte değil her görüşte âşık oluyorum.
Öyle uzaktan seyretme adına hayran olduğum yar. Buyur gel ömrüme ömrüm, ömrün olsun. Mevlâna
Puslu sabahlarda kırağı tutan çiçek yapraklarında bir idam mangası karşısında nefes bile almadan sevdim seni. Öyle sevdim ki ölecek kadar çok sevdim.
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. Ümit Yaşar Oğuzcan
Sana hasret yaşadığım her bir saniyenin değerini bilirim. Çünkü sana kavuştuğumda çektiğim hasreti kutsal yapan geçmişin izleri olacaktır.
Sana yerine getiremeyeceğim sözler veremem, fakat istersen hiç kullanılmamış tertemiz bir kalp verebilirim.
Sarıl be! Öyle bir sarıl ki beklediğim her güne kırıldığım her ana değsin. Öyle bir sarıl ki tüm kırıklarımı toparlasın. Hatta öyle bir sarıl ki seviyorum diyenler sevgisinden utansın.
Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.
Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.
Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım, severek çektiğim ahımsın.
Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.
Sen benim görmek için, bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.
Sen benim yıldız kayarken tuttuğum dilek değil ezan okunurken ettiğim duamsın.
Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.
Sen de gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor.
Sen en güzel şiirlerin bile kuramadığı kafiyesin.
Sen gidersen sesin gider kokun gider yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter.
Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın…
Sen mi? Alırım bir ömür.
Sen olmayınca buralar buz gibi. Sensizlik bir iklim adı şimdilerde…
Senden önce eksiktim. Şekersiz çay gibi. Sonra sen geldin çayıma şeker yüreğime ilaç oldun hoş geldin. İyi ki geldin hep bende kal sevgilim…
Seni anlatabilsem seni. Yokluğun cehennemin diğer adıdır. Üşüyorum kapama gözlerini. Ahmet Arif
Seni bana veren rabbime şükürler. Yaşanan senli her anıma şükürler. Göz görüp gönlüm severse sevgim için seni gören gözlerime teşekkürler.
Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde…
Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim…
Seni düşünürken içim geçmiş, severken de ömrüm.
Seni hep seveceğim geçelim bunu.
Seni kokundan öpüyorum.
Seni özlemek üşümek gibidir soğuk bir akşamüstü yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam titreye titreye. Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya hani öyle ihtiyacım var işte yüreğine sığınıp nefesinde ısınmaya.
Seni severken haddimi aşmak istiyorum. Öylesine sonsuz. Öylesine soluksuz. Nefesimi keser gibi.
Seni yüreğime düşüren yer çekimi etkisini hiç kaybetmesin istiyorum.
Seni, kanser hastası bir çocuğun son kirpiği gibi koruyacağım. Kanımın son damlasına, canımın son nefesine kadar…
Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen insan insan bakan gözbebeklerin. Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta. Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder. Bir açarsın ki mutluyum. Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.
Senin saçlarından açan papatyalar sarsa tüm dünyayı, tüm gezegende bahar olurdu.
Seninle her şeye varım ben sen benim uğurlu yolumsun. Yıldızlara yürürüm senle sen iste canım senin olsun.
Sensin, kalbim değildir. Böyle göğsüme vuran. Sabahattin Ali
Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.
Sensiz geçen günlerimin kazası yok sevgilim.
Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Sol yanımın en güzel ağrısı iyi ki varsın.
Sonunda aşk acısı olsa da sev, çok sev. Usul usul gir yüreğime, kalbim bağrım çatlasın!
Şakağıma bir silah dayasan, ellerinin güzelliğine ağlarım.
Şehrime gel sevgili. Yarın çık gel. Bırak her şeyi bir bekleyenim var de gel. Gel ki bu şehir adımlarınla anlamlansın. Gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın. Gel ki nefes alayım. Gel. Nazım Hikmet
Şiir gibi gülüşü var. Mısra mısra öpmek istiyorum.
Şimdi o kadar zor ki geri dönmek seni unutup başkasını sevmek ama bir şeyi anladım çok zormuş sevilmeden sevmek.
Şimdi senin her yerini yine sevesim geldi seni avuç içlerindeki çizgilere kadar.
Şurama batan, şurama batana özlem demeselerdi bıçak derdim.
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; Bense hep arkandan ağladım.
Tahir gibi sev mesela, özür dilerim daha önce gelemediğim için de.
Telaşımı hoş gör, ıslandığım ilk yağmursun.
Tünelimin sonu sensin sevgilim, tüm karanlığımın söndüğü yer sensin.
Unuturum diye uyudum, yine seninle uyandım. Belli ki uyurken de sevdim seni.
Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.
Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi ey güzel.
Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öteye gidemedik.
Ya tam açacaksın yüreğini ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın ya siyahi ya beyazı seçeceksin.
Yağmur gibi sev beni kaçmak mümkün olmasın.
Yağmurlu bir günde koşar sana gelirsem ıslak saçlarımı düzelt, başımı omuzuna yasla, ansızın dudaklarımı dudaklarıma değdir. Masum bir çocuk gibi konuşursam anla ki sana muhtacım; ver elini elime yalanda olsa bir kez seni seviyorum de…
Yalansan yalanı severim elimde değil.
Yanağında açan güle âşık oldu bu can.
Yanıma gelmediğinde rüyalarıma beklerim.
Yanlış olduğunu bile bile yürüdüğüm yolsun sen.
Yar, bütün şiirlerime sebep ettim seni, hakkını helal et!
Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.
Yeter ki diline dolanayım; istersen bir küfür, istersen bir şarkı olayım.
Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.
Yüreğini yasla bana sevgili, bir ömür birbirimize yük olalım.
Yürek yüreğe değmişse elin eline değmesine gerek var mı?
Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.
Ah o mavi gözlerin yok mu? Baktı mı insanı derinlere daldıran. Bana bir kez gözlerinle gülsen çok mu? Sendin gözlerinle beni kandıran.
Aşk acısı olsa da sev, sev ki kalbim bağrım çatlasın.
Aşk başlamadan güzel, Kalplerde heyecan Bakışlarda korku olduğu zaman güzel… Birbirimize sezdirmemek için çırpınış, Başkaları görmesin diye çabalayış, Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman.
Aşk dediğin nedir ki? Tenden bedenden sıyrık çocukların içinde yaşadığı bir çığlık… Ahmet Hamdi Tanpınar
Bahara gerek var mı? Bahar zaten sesin yârim.
Bana eksiklerimi sorma. Sen, derim tamamlayamazsın.
Bazen bu acı bu yüreğe fazla dersin kendine. Ama hata bizdeki küçücük yürekle kocaman sevmişiz. Ne haddimize.
Ben seni özlerken üşürüm, yağmurların altında tiril tiril titrerim. Üşümeme tek son verecek kişi sensin sevgilim.
Benden nefret edenlerle meşgul olacak vaktim yok çünkü ben bana değer verenleri sevmekle meşgulüm.
Benim sadece sana ihtiyacım var. Sesine gözlerine mesajlarına gülüşlerine…
Benimle bir ömür geçer mi ki? Dedim. Seninle geçirmeye ömür yeter mi? Dedi. İşte bu bana bir ömür yetti. Özdemir Asaf
Bir gün zaman kayar ellerinden tutamazsın. Öylesine bendesin ve öylesine sendeyim ki artık unutmak istesen de unutamazsın.
Bir umut vardır hiç tükenmeyecek, bir hasret vardır çekilmeyecek, birde ölüm vardır, bir gün elbet gelecek ama sana olan sevgim ne ölecek ne de bitecek.
Biz sevdamızı çöpte bulmadık ki çöpe atalım.
Böyle delicesine sevmişken hayallerimde seni süslerken, gözlerin gözlerimi görmüşken olumsuz aşkım sen olur musun?
Çekmeye razıyım kaprislerini istersen zincire vur ellerimi. Ne olur bir tanem, anla halimi ben hala deliyim, hala sevdalı. Selami Şahin
Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.
Elini tutup, gözlerine baktığım seni seviyorum diye haykırdığım, son aşkım sen olur musun?
Gâh eserim yeller gibi gâh tozarım yollar gibi. Gâh akarım seller gibi. Gel gör beni aşk neyledi. Yunus Emre
Gözlerin gözlerimin önünde perde oldu. Nereye baksam seni görüyorum. Dilimde senin adını sayıklıyorum. Sonsuz aşkım sen olur musun?
Havanın serinliği tenini ürpertmesin, bedenim yanında olmasa bile, ruhum hep senin yanında.
Hayatta her şey sırayla; önce gözyaşlarını silersin, sonra da buna neden olanları.
Hayır! Bu sana son şiirim olmayacak. Ne de son şarkı sözlerim. Asla! Yazacağım her gün yeniden. Her gün bir öncekinden fazla… Ahmet Selçuk İlkan
Her gelen sevmez ve hiç bir seven gitmez derler. Oysa ben geldim seviyorum gidiyorum hala çok ama çok seviyorum.
İçimde bir sevgi var ta kalbimde. Anlatılmayacak kadar derinde. Canım desem, sevdiğim, sevgilim, bir tanem desem. Bütün sözler yetersiz. Aşkın içimde tarifsiz…
İstisna bir yara gibi kal bende. Hayra yorulan düşlerim ol. Böl gecemi, destursuz gir mabedime, şifa niyetine dokun yüzüme.
Kalbim ellerinde bir kalem; ister mutluluk yaz bana, ister elem.
Mevsimlerden sonbahardayım, senin yüzünden. Dünyadaki herkes için herhangi biri ama herhangi biri için dünyalara değersin.
Misafir gelecekmiş gibi evini ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut. Mevlâna
Mutluluğu sende bulan senindir ötesi misafir.
Ne kadar yaşarsan yaşa, sevdiğin kadardır ömrün. Gülebildiğin kadar mutlusun üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin. Sakın bitti sanma her şeyi, asıl şimdi başlıyor.
Öfkeni yapraklara yaz sonbaharda dökülsün, derdini rüzgâra yaz estikçe uzaklara götürsün, sevgimi kalbine yaz öldüğünde seninle gömülsün.
Rize gibi olmalı aşk, arkana baktın ı yemyeşil tutkular, önüne baktın mı masmavi umutlar.
Sen gecemi gündüze çeviren ayım, gündüzse beni ısıtan güneş, sen içimde kanayan yaram, beni yakan ateşsin. Ve sen benim için aldığım nefes kadar kıymetli paylaşılması mümkün olmayan bir eşsin.
Sen görmesen de, ben yaşıyorum, sen bilmesen de, ben özlüyorum, sen duymasan da, ben söylüyorum seni seviyorum.
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın.
Seni düşünmek güzel şey… Dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey…
Seni düşünürken içim geçmiş, severken de ömrüm.
Seni niye mi seviyorum geçmişin içinde kaybolmuş beni, yeniden hayata döndürdüğün için.
Seni o kadar seviyorum ki anlatamam hani çocuk bir çift ayakkabıya sevinir ya masumca işte öyle seviyorum seni. Seni görünce öyle rahatlıyorum, öyle sakinim, öyle mutluyum ki o çocuk vardı ya onun bayram sabahı sevinci gibi abartmıyorum insan mutlu olduğunda çocuktur aslında.
Seni seyrettim camdaki buğuda, suya dönüşen nefestin. Sızdı damla aşağılara, camı aştı hayalin, dışarıya geçti. Ben denizlik, sen birikintiydin.
Sevdan benim gönlüme düştü. Başını gel göğsüme yasla. Beni artık sen gel kıyasla. Bir başkasıyla olmam asla
Seviyorum seni çok seviyorum, bunu her yerde her an söylüyorum. Gurur duyuyorum gönlüme düşmenden, huzurluyum her dem seni düşlemekten. Sen benim sadece ilk görüşte değil her görüşte âşık olduğum ilk ve son aşkımsın.
Sokak lambası sessizliğiyle aşığım ben sana; kimi zaman parlayıp, kimi zaman yanarak.
Son nefesimde sen derken yanımda olur musun? Yazdığım en güzel aşk şiirinin kahramanı canım sen olur musun?
Şayet aşkın tohumu düşmüşse gönlüne, suyunu esirgeme aşkın hakkını yeme Pişman olursun ömrünce.
Tek başıma değilim. Ben ve ümitsiz aşkım var.
Tek kaldı dünyam, dünyam olur musun? Deniz kadar sevdim, dalgam olur musun? Ateş gibi yandım, alevim olur musun? Hiç âşık olmadım desem, âşık olur musun?
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım. Aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın, hiç sesiz kalmazdım.